Salı, Mart 24

şimdi tam zamanı türkiye

gerek türk sanat müziği içindeki uzun havalarıyla, gerek türkü içinde atılan disslerle, gerekse arabesk rap yapan partilere ve bunları kapımın önünde çarşı desibeline rakip olabilecek seviyede sunan seçim otobüslerine teşekkürü borç bilirim. müzik yelpazemi hulahopa çevirdiniz lan allahsızlar.

kıssa bir mhp lyric:yüreğini KOY KOY ülkeni KOY KOY oyunu falan KOY
diye şarkı yapmışlar adamlar ya.hiç utanmaları yok..

Cuma, Mart 20

my hands are tied.

sınırsız kola ve ayran cennetine gelip oturduğumuzda,önümdeki duvarda asılı olan gudik plazma tvde klipler hız kesmeksizin devam ediyordu.bi ara göz ucuyla baktığımda zenci ve popo kompoziyonu görüp gözlerimi tekrar patateslere çevirdim.

5-10 dk daha yaşlandıktan sonra kulaklarıma güzel melodiler geldi yavaştan.muhabbetten ayrılıp kafamı yukarı televizyona kaldırdığım için kendime ne hediye etsem azdı.batının en hızlı kafa-boyun kaldıran kadını ben olabilirmişim yani.
yarım açık ağzım ve o ağzın kenarında bulunan sigarayla görüntümün ne kadar komik ve mal olduğunun bir önemi yoktu benim için.bi ara istemsiz olarak gülümsediğim için sigara düşücek sandım da düşmedi.onun yerine gözüme duman kaçtı.olsun affettim sigarayı da.

bu şarkıyı ilk kez abimin salonda duran bilgisayarında çalarken dinlemiştim.10 yaşında mıydım neydim ilk dinlediğimde.anlamamıştım da pek güzel gelmişti işte.arkadan da hep icq sesleri gelirdi.
klibin bitimine doğru arkadaşlarımın bana güldüklerini yavas yavas anladım.kendime geldim silkindim.ulan..dedim.boynum tutulmuş.




My hands are tied
My body bruised,
shes got me with
Nothing to win and
Nothing left to lose

With or without you
With or without you
I cant live
With or without you

Perşembe, Mart 19

YALAN

uyudum-uyandım.sabah 5 te duşa girdim.kahvaltı yaptım dersimi çalıştım şimdi okula gidecem ama siz ala uyuyonuz..olmaz böyle..hadi söz verin benimle birlikte, bu sene günü gününe çalışacaz lan..hadi bakalım rastgele

güneşli bir bir öğleden sonraydı.

birşeyler yazasım var ama başım ağrıyor ve burnum akıyor.klavyeye damladı damlayacak.bunlar tabi bir engel teşkil etmiyor da, başlarsam fena başlarım ergen başlarım diye tutuyorum kendimi.
o değilde fotoğraf çekmeyi özledim.*babamı da özledim galiba.ama özlememişte olabilirim bilmiyorum.
bim çok güzel yer bu arada.bugün sınıfa ordan aldığım 2 keki getirdim.pahalıya aldım sandılar tabi.halbuki 1 tele.neyse gidin alın derim ben.kendisi çikolatalı ama bariz meyveli tadı geliyo.gözünü kapat ye kardeşim sende.şakaşaka söyledim sonra 1milyon oldugunu bizimkilere.

tamam.hakkaten saçma oldu.
sen varya sen çok yanlış bir insansın mesutbahtiyar.
hava karardı benim gitmem lazım.

Cuma, Mart 13

bir sigara bir çay.tamam bir de deniz olsun.

ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur kıvranır
insaf nedir bilmez
otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul'u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı
emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı'nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .. kanıma girdin ..kabulümsün
attila ilhan
yazmasaydım eğer önce çatlar sonra da masanın altına girer ağlardım.sevdiği şiirleri tekrar tekrar bir yerlere yazmak mutlu ediyor insanı.hakkat.

13.cuma

rüzgarda dağılan yalnızlığını düzeltiyorsun sen.haklısın pek soğuk,pek rüzgarlıydı bugün.
bende kendi uçurumumu kendi içimde yaşayanlardanım.gün geçtikçe,düşüyorum yalnızlığıma.

bize lost değil dost lazım.

bugün yaşadığım adrenalin bana 1-2 yıl yeter.çantamda biri boş olmak üzere iki adet 70 lik vodka şişesiyle okula gitmek zorunda kaldım.tamam itiraf edeyim sınıfça içtik azıcık.ama 5 senedir arama yapılmayan okul beni mi buldu bu alkol toptancısı halimde ulan-.-
o değilde burçakoca olmasa sıçmıştım resmen.evet küfrümü sakınmam şöyle bir durumda.

eğildi kulağıma:bu neea bir daha görmemiş olayım okuldan atılırsın vallahi.fısrıfısır
dedi.hemen çantamı kapattı verdi bana.ceplerime baktı sonra.diğer hocalar fark etmedi şişeleri filan.o değilde başkası baksaydı neler olurdu hayal edemiyorum ben.aslında bişey olmazdı lan.sıkıysa atsınlar hadi..hadisene.

neyse dedim hocam arkadaşlar bizde kaldı dün akşam bende çantama koydum yolda atarız filan diye evde kalmasın kemküm dedim.inandı.yani hakkaten öyle de inandı yine de<3
aylavyuburçak

Perşembe, Mart 5

selam naber

hava güzel 2 gündür.benimde içimde bir sıkıntılar var ama havanın güzel olması sıkıntımı minimuma indiriyor.

o değilde annem bana eskiden çiçek çocuktum dedi.ONELAN?!
sadece küçük bir tebessümle yetindim cevap olarak.neyse bunlar kotları alırlarmış,yazlıkta deniz kenarına iner suya vururlarmış falan.KOTTAŞLAMA.
hippileri kastediyor tabi anne.ama bilmiyor ki türkiye'ye bu akım ancak ispanyolpaçapantolon-madalyon olarak yansımış.ne müziği ne sevişme özgürlüğü ne uyuşturucusu.

babalar ben kaçar kendinize mukayyet olun.terli terli su içmeyin.

Salı, Mart 3

bazen eğleniyorum.arada.





hep ergen yazıları olmasın blogda.değil mi?

tamam?

saçlarımı taradım bekliyorum.
ışıklar yanık bu arada korkmana gerek yok.
ama yaramazlık yaparsan bir de uyuyor numarası yapıp uyumassan kaparım ışığı ha.
şakaşaka.kapatmam.


*alından öpmek ne güzel birşey ya.bide boyunla kulak arasında kalan küçük yerden.
.bıktım özlemekten ben ya.
geçmiyor zaman.yok yok geçmiyor..


ecem